2013 yılında kurulan Enviropet, geri dönüşüm alanında pet çapak üretiminde hem tonaj hem de ciro bazında Türkiye’de ilk üç şirket arasında yer alıyor. Başta gıda ambalajı ve pet levha olmak üzere çeşitli sanayi kollarına hammadde sağlayan Enviropet, daha önce Kurtköy tesisinde kullandığı TOMRA AUTOSORT® ayıklama makinesinden memnuniyetleri doğrultusunda yine TOMRA teknolojilerini tercih ederek yeni tesisinde güçlü otomasyon altyapısı ile üretim kapasitesini arttırıyor.
25 bin m2 açık ve 5 bin m2 kapalı alana sahip yeni tesisi ile Enviropet, kapasitesini üç kat arttırıyor. Her iki tesiste aylık 3500-4000 ton gibi bir girdi malzeme işlenerek toplam 2 bin ton pet flake üretimi gerçekleştiriliyor. Bir sonraki hedeflerinin şişeden şişeye geri kazanım olduğunun altını çizen Enviropet Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Baver Başer; “Yeni tesisimize 25 milyon TL’nin üzerinde yatırım yaptık. Kapasitemizi arttırırken ürünlerimizi de her zaman yüksek ve stabil bir kalitede tutmak için TOMRA ile gerekli tüm teknolojileri kullandık. Sürdürülebilir kalite çok önemli. TOMRA’nın ayıklama makinelerini seçmemizdeki esas sebep, hedeflenen tonaja sürdürülebilir kalite ile ulaşmak. Sadece kapasite arttırıp ürün kalitesini göz etmezseniz başarıyı yakalayamazsınız. Öte yandan planlamamızda bir sonraki adım, şişeden şişeye geri dönüşüm sağlamak olacak. Bunun için de yeni tesisimizde gerekli altyapıyı hazırladık” şeklinde açıkladı.
Enviropet, hammaddenin yüzde 90’ını iç pazardan sağlarken başta Tunus, İngiltere ve Hollanda olmak üzere yüzde 10’unu ithal ediyor. Üretilen pet çapaklarının yüzde 80’ini iç pazara sunarken yüzde 20’sini de ihraç ediyor. Enviropet, yeni TOMRA makinelerinin üretim kapasitesi ve kalitesine katkılarıyla ihracatını da yüzde 50 paydaya çıkartmayı hedefliyor.
2015 yılında Kurtköy’de bulunan ilk tesisi için TOMRA AUTOSORT® alımını gerçekleştiren Enviropet, insan odaklı çalışıldığında saatte 1 ton ayrıştırabilirken TOMRA teknolojisi ile saatte 5 ton ürünün ayıklanabildiğini deneyimledi. Konu ile ilgili açıklama yapan Baver Başer; “TOMRA ile sadece kapasite artışı değil aynı zamanda ürün kalitesinin garantilenmesini de sağlıyoruz. Bizim gibi tesislerin önceliği tüm dünyada kabul gören hammadde üretmek olmalı. Bu nedenle yüksek ürün standardı, özellikle de ihracat hedeflerimiz büyükken asıl önceliğimiz. Bunu da ancak TOMRA teknolojileri ile sağlayabileceğimizi deneyimledik. TOMRA ile yüzde 99’ın üzerinde ayrıştırma kalitesi yakalıyor, üstelik zaman ve maliyet tasarrufu sağlıyoruz” diye belirtti.
|
| Serkan Orhan, Area Sales Manager at TOMRA Sorting Recycling, and Baver Başar, Enviropet Chairman |
Başer, geri dönüşüm sektöründe hammaddenin aslında üretilmiş bir kaynak olduğuna dikkat çekerek; “Sektörümüzde hedef, atık ambalaj plastiklerini geri dönüştürerek çevreye ve ülke ekonomisine fayda sağlamak. Bu nedenle hammadde olarak kullandığımız giriş malzemesinin toplanması ve kalitesi çok önemli. Türkiye’de bu konuda sıkıntılar yaşıyoruz. Bizim gibi yüksek tonajda çalışan şirketlerin hammadde ihtiyacı yüksek oluyor. Bu nedenle bazen hammaddeyi ithal etmek zorunda kalıyoruz. 2021 yılı itibariyle depozito sistemine geçilme hedefi bulunuyor. Biz de altyapımızı TOMRA makineleri ile yüksek kapasiteye göre hazırladık” dedi.
Orijinale en yakın hammadde üretmek amacıyla faaliyetlerine devam eden Enviropet, TOMRA teknolojisi ile 100 ppm’in altında pet analiz değerleri elde ediyor. Birçok kirletici unsurun olduğu giriş malzemesine rağmen 50 ila 100 ppm arasında düşük bir toplam kirlilik sağlanabiliyor.
Açıklamalarında genel olarak sektörü de değerlendiren Baver Başer; “Enviropet olarak yüzde 20 oranında kimya ve tekstil elyaf sektörü, yüzde 80 payda da ise gıda ambalajı alanı için hammadde üretimi yapıyoruz. İngiltere ve Almanya başta olmak üzere Avrupa pazarlarının, yüksek gıda ambalajı talebi oluyor. Bu doğrultuda gıda ambalajı alanı, yükselen bir trende büyümeye devam ediyor. 2024’de dünyada pet sektörünün 40 milyar dolar üzerine çıkması ön görülüyor. Türkiye’de de yaklaşık bir ivme ile büyüme devam ediyor. Ülkemizde 50 bin ton pet levha üretimi yapılıyor. Yeni elyaf yatırımları ise tekstile yönelik yapılıyor. Öte yandan birçok tekstil firması, kendi üretimlerinin yüzde 50 oranını geri dönüştürülmüş elyaftan elde etme taahhüdünde bulunuyor. Altyapıları başlayan tüm bu çalışmaları göz önünde bulundurduğumuzda tekstil ürünleri ile beraber pet çapak ihtiyacının bir kaç yıl içinde ikiye katlanacağını söyleyebiliriz. Dolayısıyla sektörün bir kaç yıl içinde kapasiteyi ikiye katlaması hayal değil. Bu denli bir pazar potansiyelinde ise teknolojik alt yapı zorunlu. TOMRA ise bu alanda teknolojileri, makineleri ve satış sonrası desteği ile bizlere tam bir çözüm ortağı oluyor” dedi. Kurulum öncesinde aldıkları desteğin altını çizen Başer; “Karar alma sürecinin her aşamasında TOMRA'dan çok özel bir destek aldık. TOMRA, operasyonel gereksinimlerimiz için çok detaylı analizler hazırladı ve başarılı bir operasyon için gereken tüm yenilikçi teknolojileri tavsiye etti. Bu analize dayalı olarak TOMRA ile tesisimizi ihtiyaçlarımızı ve müşterilerimizin beklentilerini en üst seviyede karşılayacak şekilde yapılandırdık” diye ekledi.
TOMRA Sorting Geri Dönüşüm Türkiye ve Ortadoğu Satış̧ Müdürü Serkan Orhan ise açıklamasında; “Kompakt ve esnek tasarımı sayesinde AUTOSORT® ve AUTOSORT® FLAKE ünitelerimizi, optimum performans sağlamak için hem teknik uzmanlığımızı hem de tasarım desteğimizi sunarak Enviropet’in yeni tesisine kolayca entegre ettik. Sistemde balya açma, balistik seperatör ve mıknatıs sonrasında TOMRA AUTOSORT® makineleri ile renk ve polimer cinsine göre ayrılıyor. Kabul ürünü, önce kırmaya giriyor. Kırıldıktan sonra yıkamaya aşaması oluyor. Daha sonra AUTOSORT® FLAKE makinemizde giriş̧ malzemesinin hızlı ve eş zamanlı olarak çoklu sensör değerlendirmesi ve kâğıt, ahşap, metal ve tüm yabancı polimerler gibi kirletici maddelerin hassas bir şekilde ayıklanması sağlanıyor” diye belirtti.
Yüksek performanslı ve çok yönlü çapak ayıklama makinesi AUTOSORT® FLAKE ve en yüksek çözünürlüğü sunan FLYING BEAM® sensörü, tam renkli bir kamera ve son derece hassas bir metal sensörden oluşan benzersiz bir teknoloji kombinasyonu sunuyor. Bu olağanüstü teknolojilerin kombinasyonu, kirletici sayısının düşük ve kalite taleplerinin son derece yüksek olduğu üst düzey uygulamalar için ideal çözüm oluyor.
Son olarak TOMRA’nın satış sonrası hizmetlerinden memnuniyetine de değinen Başer; “Aslında ilk tesisimizde kullandığımız AUTOSORT® makinemiz için servis ihtiyacımız çok olmadı. Sensör tabanlı ayıklama makinesinin hem teknoloji hem de mekanik üstünlüğü sayesinde sorun yaşamadan operasyonlarımıza devam ettik. Ancak yine de TOMRA’nın satış sonrası ekibi her zaman yanımızdaydı. Yeni tesisimizdeki kurulum sırasında da pandemi döneminin sebep olduğu zorluklara rağmen son derece hızlı ve çözümcü şekilde desteklerini aldık” diyerek açıkladı.