Bu sayfayı paylaşın

KONTAMİNASYONU ORTADAN KALDIRIN


Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization - WHO), -dünya nüfusunun neredeyse yüzde 10'unu teşkil eden- yaklaşık 600 milyon insanın kirli gıdalar nedeniyle hastalandığını belirtmektedir. Gıdalara yönelik güvenlik yönetmeliklerinin ve global talebin giderek arttığı günümüzde optik ve sensör tabanlı ayıklama, daha önceleri manuel ayıklama ve denetime güvenen birçok üretici için lüks bir unsurdan çok, bir gereklilik halini almıştır.

OPTİK AYIKLAMA GEREKLİLİĞİ

Çapraz kirlenme ya da  homojen  olduğu varsayılanbir gıda türünde beklenmedik gıda maddelerinin varlığı, global gıda endüstrisinde önemli sonuçlara yol açabilecek ciddi bir sorundur.

Birçok gıda üreticisi, işlemcisi ve perakende satıcısı, kirlenmeyle ilgili sorunlarla savaşmak için sürekli değişen mevcut teknolojilere ve sistemlere sarılıyorlar. TOMRA Sorting Food makineleri, renkli kameraların olağan kullanımlarının çok ötesine geçen, birbirinden farklı sensörler kullanır. Yakın Kızılötesi (Near Infra-Red - NIR) spektroskopisi bir ürünün moleküler yapısının analizine olanak sağlarken, x-ışınları, floresan aydınlatma ve lazerler cisimlerin temel bileşimlerini ölçerler. Bir cismin rengi ve biçimi kadar, yüzey yapısı ve biyolojik parmak izi de verimli bir şekilde analiz edilebilir.

ALLERJENLERİN KAZARA YAYILMASINI AZALTMA

Kirletici maddelerin tespit edilmesi ve giderilmesinin diğer bir önemli nedeni, alerjenlerin kazara yayılmasını azaltmaktır. Halkın masum bir üyesinde alerjik bir reaksiyona yol açmanın toplumsal etkisi, beklenmedik oranda yankılara neden olabileceğinden yalnızca finansal ve hukuksal açıdan değil, marka şöhreti açısından da son derece önemlidir.

GIDA ATIKLARINI REDDEDİN

Göreceli olarak tanınmış şekli olsa da, çapraz kirlenme yalnızca alerjenlerden ibaret değildir. Ulusal gıda standartlarındaki değişiklikler nedeniyle, çapraz kirlenmenin yol açtığı sorunlar, küresel gıda hareketinde olumsuz bir etki yaratabilir. Örneğin, ABD'nin diğer tüm ülkelerden daha fazla yetiştirdiği bir ürün olan mısır, doğal veya genetik olarak değiştirilmiş (GM) şekilde üretilebilir. Bu farklılık iç pazarlar için uygun olsa da, uluslararası düzlemde sorunlara neden olabilir.

ABD, ürettiği mısırın yüzde 10 ila 20'si arasında bir oranını global pazarlara ihraç etmektedir ve açıklanan verilere göre bunların 2014 mali yılında satış değeri 7,6 milyar ABD dolarıdır. Bu veriler Avrupa Birliği içindeki ülkelerin yarısından fazlasının GM mısırın yetiştirilmesi ve ithalatını yasakladığı olgusu ile eşleştirildiğinde, ABD kaynaklı ve modifiye edilmiş muadiliyle çapraz kontaminasyona uğramış organik mısırın satışı yapılamaz. Bu durum, azalan kazanç verimliliği, artan gıda israfı ve azalan mali getirilerle sonuçlanır.

Diğer yanda potansiyel çapraz kirlenmenin ölçeği, rayihalı yiyeceklerin ötesine geçerek şekerlemelere kadar uzanmaktadır. Vitamin katkılı sakızlar giderek yaygınlaşıyor ve birçok üretici yetişkinler ve çocuklar için ayrı - sırasıyla tip A ve tip B- ürünler üretiyorlar. Her ikisinde bulunan vitamin dozajlarındaki farklılık nedeniyle ve çocukların yetişkinlere yönelik vitamin dozuna sahip sakızları sürekli olarak tüketmesini önlemek için, tip A doza sahip sakızların tip B dozdaki sakızlarla herhangi bir şekilde çapraz kirlenmeye uğramaması gerekir.

KONTAMİNASYONU ORTADAN KALDIRMANIN AVANTAJLARI:

  • Gıda güvenliği
  • Tüketicilerde zarara yol açacak durumların azaltılması
  • Daha az gıda israfı
  • Kazanç optimizasyonu
  • Saygınlığınızın ve şöhretinizin korunması

TOMRA Sorting Food İş Geliştirme Direktörü Bjorn Thumas, çapraz kirlenmeye ilişkin bir fikir liderliği makalesini kaleme aldı. Makalenin tamamını haberler bölümümüzde  okuyabilirsiniz.